E-Pazaryeri Platformları Sektör İncelemesi Nihai Rapor İncelemesi
Giriş
İnternet teknolojilerinde son yıllarda yaşanan hızlı değişim, dijital piyasaları ve tüketici alışkanlıklarını yeniden şekillendirmiş ve rekabet hukukunun da bu değişime ayak uydurması zorunlu hale gelmiştir.
Son yıllarda ticaretin dijitalleşmesi ile birlikte pazarlarda karşılaşılan rekabet sorunları da değişim göstermeye başlamıştır. Özellikle online satış hacimlerini artması ve e-ticaret platformlarının büyümesi nedeniyle Rekabet Kurulu, e-ticaret platformları ile ilgili olası rekabet sorunlarını incelemek ve bu sorunlara çözüm bulabilmek üzere 11 Haziran 2020 tarihinde e-ticaret platformları hakkında sektör araştırması başlatmıştır. Bu doğrultuda Rekabet Kurumu 7 Mayıs 2021’de, e-ticaret platformlarına ilişkin sektör ön inceleme raporunu (“Ön Rapor”) yayınlayarak ön bulgularını ve ilk çözüm önerilerini ortaya koymuştur. E-ticaret platformlarına ilişkin sektör incelemesi nihai raporu (“Nihai Rapor”) ise 14 Nisan 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Bu yazımızda öncelikle Rekabet Kurumu’nun gündeme getirdiği e-pazaryerlerine ilişkin rekabet sorunları ve Nihai Rapor’da değinilen çözüm önerileri ele alınacaktır:
1. E-Pazaryerleri Bağlamında Temel Rekabet Sorunları
Rekabet Kurumu, Ön Rapor’da olduğu gibi, e-pazaryerlerinin davranışlarından kaynaklanan başlıca rekabet sorunlarını;
- Platformlar arası rekabet,
- Platform içi rekabet,
- Tüketicilere yönelik endişeler başlıkları altında incelemiştir.
1.1. Platformlar Arası Rekabet Endişeleri
Platformlar arası rekabet bağlamında, e-pazaryerlerinin üzerlerinde rekabetçi baskı hissettikleri ölçüde gelişime açık kalacakları, bu bağlamda rekabet etmenin seçenek değil gereklilik olması gerektiği belirtilmiştir. Bu doğrultuda, platformlar arası rekabet bakımından temel sorunlar; (i) en çok kayırılan müşteri (“EKM”) (ii) münhasırlık ve (iii) çoklu erişimi sınırlandıran uygulamalardır.
Nihai Rapor’da, geçit bekçisi teşebbüslerince geniş EKM şartının uygulanması sonucunda pazardaki rekabetin azalacağı, fiyat katılığı oluşacağı ve pazara girişin azalması ile büyümenin engelleneceği yönünde endişeler dile getirilmiştir.
Ayrıca geçit bekçisi niteliğindeki teşebbüsler tarafından satıcılara dayatılan münhasırlık hükümlerinin de bir yandan rekabet üzerinde olumlu etki yarattığını ancak halihazırda yoğunlaşmanın mevcut olduğu pazarların daha da yoğunlaşmasına neden olabileceği belirtilmiştir. Rekabet Kurumu Nihai Rapor’da, platform münhasırlık esaslarının ikincil mevzuat ile düzenlenmesi gerektiğinin de altını çizmiştir.
Çoklu erişimin sınırlandırılması noktasında ise, platformların genellikle çoklu erişimi engellemediği ancak başka platforma geçişi mali ve teknik açılardan zorlaştırdığı görülmektedir. Bu yöntemin de tüketicilerin ve/veya üçüncü taraf satıcıların platformdaki verilerini alternatif platformlara taşınmasını zorlaştırdığı ve engellediği tespit edilmiştir.
1.2. Platform İçi Rekabet Endişeleri
Nihai Rapor’un platform içi rekabet ile ilgili temel endişesi ayrımcılık ekseninde “kendini kayırma” olarak ortaya çıkmaktadır. Buna göre hibrit pazaryerlerinde platformun, üçüncü taraf satıcıların ürünlerinden ziyade kendi ürünlerini öne çıkarması, liste ve algoritmalarda haksız avantaj sağlaması veya kendi hizmetlerini (lojistik, kargo, ödeme yöntemleri vb.) kullanan üçüncü taraf satıcıların ürünlerinin, diğer satıcılara oranla daha avantajlı koşullar sağlanması gibi uygulamalar söz konusu olabilmektedir.
Yukarıda sayılan davranışların platformun teşvik ve zorlaması ile meydana gelmesi halinde platform içindeki rekabete zarar vereceği öngörülmektedir. Buna karşılık olarak Nihai Rapor’da, yüksek puanlı veya daha çok tercih edilen satıcıların, platformun herhangi bir müdahalesi olmaksızın görünürlüğünün artmasında rekabeti zedeleyen bir yön olmadığına kanaat getirilmiştir.
Platform içi rekabet endişelerinden bir başkası ise haksız ticari uygulamalardır. Haksız ticari uygulamalar; (i) aşırı fiyatlama ve (ii) haksız sözleşme koşulları olmak üzere iki ana başlıktan meydana gelmektedir. Buna göre asimetrik pazar gücünü elinde bulunduran platformların, üçüncü taraf satıcılara karşı ticari koşulları tek taraflı belirleme ve bunları dikte etme riski olduğu belirtilmektedir. Bu tür haksız ticari uygulamalara maruz kalan satıcıların ise ticari risk ile karşı karşıya kalabileceği ifade edilmektedir.
1.3. Tüketicilere Yönelik Rekabet Endişeleri
Nihai Rapor uyarınca, e-pazaryeri tüketicilerine yönelik olarak (i) fiyat, (ii) tüketici bağımlılığı ve sadakat uygulamaları, (iii) veri ve (iv) inovasyon temelli rekabet endişeleri mevcuttur. Bu doğrultuda tüketici verilerinin aşırı toplanması ve gizlilik ihlalleri, bilgi asimetrisi ve üçüncü taraf satıcılara uygulanan haksız ticaret koşulları, e-ticaret platformlarının sömürücü uygulamalarına ilişkin endişeler arasında yer almaktadır.
2. Rekabet Sorunlarına Yönelik Nihai Politika Önerileri
Yukarıda açıklanan rekabet sorunlarına istinaden Nihai Rapor’da üç çözüm önerisi sunulmuştur:
- Pazarda tüketicilere erişimde önemli pazar gücüne sahip olan pazaryer(ler)inin ve bu teşebbüslerin uymakla ve/veya kaçınmakla yükümlü oldukları davranışların öncül (ex-ante) olarak belirleneceği bir yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi,
- Pazarın geneline hâkim asimetrik pazarlık gücüne yönelik olarak “objektiflik”, “şeffaflık”, “açıklık” ve “öngörülebilirlik” temelinde bir “Platform Davranış Kodu”nun hayata geçirilmesi,
- Ön Rapor’daki bulgular dikkate alınarak ikincil mevzuatın gözden geçirilerek güçlendirilmesi.
Bu kapsamda Ön Rapor’da yer alan ve Nihai Rapor’da öne çıkan rekabet sorunları ile tüketicilere ve pazarın geleceğine dair endişelere yönelik çözüm önerileri gözden geçirilmiş olup yapılan değerlendirmeler ile oluşturulan nihai politika önerileri aşağıdaki gibidir:
1. Geçit Bekçisi Niteliğindeki Teşebbüslere Mevzuat Çalışması
Nihai Rapor uyarınca birtakım teşebbüsler geçit bekçisi olarak atanacak ve bunlara ek yükümlülükler getirilecektir. Bu doğrultuda geçit bekçisi teşebbüsler temel olarak:
- Satıcılarına sözleşmesel veya fiili geniş EKM koşulu getirmemelidir.
- Satıcılarının pazaryeri ile yaşadığı sorunlara yönelik olarak ilgili kamu otoriteleri ile iletişime geçmesini engelleyecek veya kısıtlayacak davranışlarda bulunmamalıdır.
- Satıcıların faaliyetleri dolayısıyla edindiği kamuya açık olmayan veriyi bu satıcıların ürünleriyle rekabet halindeki kendi ürünlerinde kullanmaktan sakınmalıdır.
- Platformundaki sıralamalarda kendi veya grubuna ait firmaların ürününe avantaj sağlamamalıdır.
- Satıcılarına, platformdaki satışlarının karlılığını takip edebilmeleri bakımından performans araçlarına ücretsiz, etkin, kaliteli ve gerçek zamanlı erişim sağlamalıdır.
- Satıcılarının veya tüketicilerin pazaryerine sağladıkları verileri başka platformlara taşınması önünde teknik veya davranışsal engel yaratmamalıdır.
- Satıcılarına veya satıcılarca yetkilendirilmiş üçüncü taraflara, satıcının pazaryerine sağladığı verilere ve bu veriden üretilen verilere ücretsiz, etkin, kaliteli ve gerçek zamanlı erişim sağlamalıdır.
- Gerçekleştirdiği tüm devralmaları, 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de yer verilen bildirim eşiklerinden bağımsız olarak Rekabet Kuruluna bildirmelidir.
Ayrıca geçit bekçisi niteliğindeki teşebbüslerin EKM şartı ve münhasırlık uygulamalarına başvurmasını önleyici yükümlülükler getirilmesi de hedeflenmektedir.
Dijital pazarlarda önemli pazar gücüne sahip teşebbüsler tarafından gerçekleştirilen işlemler ile yeni kurulan veya gelişmekte olan girişimlerin devralınması şeklindeki işlemlerin de büyük ölçüde Rekabet Kurumu denetimine tabi olması ve bahsi geçen teşebbüslere yönelik öldürücü devralmaların önüne geçilmesi hedeflenmektedir.
2. Platform Davranış Kodu Düzenlemesi
Yukarıda açıklandığı üzere, e-pazaryerleri nezdinde platformlar arası ve platform içinde satıcıların haksız ticari koşullara maruz kalacağı endişesi mevcuttur. Nihai Rapor’da, bu durumun önüne geçilebilmesi ve etkin rekabetin sağlanabilmesi için “Platform Davranış Kodu” belirlenmesi önerilmektedir.
Nihai Rapor, Platform Davranış Kodu önerisinin hâkim durumda olan e-pazaryeri platformlarından ziyade daha geniş kapsamlı olarak uygulanması gerektiğini vurgulamaktadır. Nitekim haksız ticari koşulların yalnızca hâkim durumdan değil, kimi zaman satıcıların sadakatinden de kaynaklanabileceğinin altı çizilmektedir. 4054 sayılı Kanun’un “hâkim durumda olma” eşiği dikkate alındığında Platform Davranış Kodu önerisinin ilgili Bakanlıklarca hayata geçirilmesinin uygun olduğu değerlendirilmiş ve ayrıca, Ticaret Bakanlığı’nın bu hususa ilişkin mevzuat çalışması yürüttüğü de belirtilmiştir.
Platform Davranış Kodunun aşağıda genel itibarla sunulan hükümleri içermesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir:
- Sözleşme koşulları açık ve anlaşılır bir dilde yazılı ve satıcılar bakımından her aşamada kolayca erişebilir olmalıdır.
- Satıcının hesabının hangi durumlarda askıya alınacağı veya ne tür kısıtlamaların ne zaman, hangi koşullar altında ve nasıl uygulanacağı hususları gerekçeleriyle birlikte sözleşme hüküm ve koşullarında açıklanmalıdır.
- Sözleşme koşullarında yapılması planlanan değişikliklere ilişkin olarak, satıcılar makul süre öncesinde bilgilendirilmeli ve satıcının ilgili değişiklik nedeniyle sözleşmeyi haklı sebeple sonlandırma hakkı bulunmalıdır.
- Sözleşme koşulları geriye dönük şekilde değiştirilmemelidir.
- Satıcıyla ilişkilerin dondurulması veya sonlandırılması durumunda bilgilendirme, 30 gün öncesinde ve gerekçeleriyle birlikte yapılmalıdır.
- Pazaryerinin listeleme/sıralamada dikkate aldığı kriterler ve bu kriterlerin önemi, satıcılara, sözleşme ve koşullar dâhilinde açıklanmalıdır.
- Pazaryerinin, kargo gibi yan hizmetleri sunmasına ilişkin koşul ve şartlar, sözleşme hüküm ve koşullarında açıkça yer almalıdır.
- Pazaryerinin satıcılardan talep ettiği bedel ve ücretlere ilişkin genel ücret tarifesi şeffaf bir şekilde satıcıların erişimine açık olmalıdır. Bu ücretlerin, satıcılar bakımından hangi durum ve şartlarda farklılaşacağı hususu da ilgili sözleşme hüküm ve koşullarında açıklanmalıdır.
- Pazaryerleri, tüketici ve satıcıların pazaryerine sağladıkları verilere erişimlerini sağlamalıdır.
- Pazaryerleri, satıcı şikâyetlerine yönelik olarak satıcıların kolayca ulaşabileceği, ücretsiz ve makul sürede çözüm sunan bir dâhili bir birim kurmalıdır.
3. İkincil Mevzuatın Güçlendirilmesi
E-pazaryeri platformlarının da dahil olduğu dijital piyasalardaki hızlı yoğunlaşma eğilimi, yerleşik teşebbüslere, diğer fiili veya potansiyel rakiplerce yakalanması zor bir pazar gücü ve konumu vermektedir. Buna bağlı olarak bu piyasalar bakımından rekabet hukuku kurallarının, genel olarak, daha muhafazakâr ve sert şekilde uygulanması ihtiyacı doğmaktadır.
Rekabet Kurumu, bu ihtiyaca binaen, rekabet hukuku kurallarının nasıl uygulanacağını düzenleyen ikincil mevzuatın platform ekonomisi bakımından gözlemlenen belirsizlikleri ortadan kaldıracak şekilde güçlendirilmesi gerektiği görüşündedir.
Nihai Rapor uyarınca (i) aşırı veri toplanması ve gizlilik konuları, (ii) tüketicilerin bilgi asimetrisi nedeniyle savunmasız hale gelmesi ve doğru bilgiye dayalı tercihte bulunmasının sınırlanması ve (iii) haksız sözleşme şartları/haksız ticari uygulamalar platform ekonomilerinde sömürücü niteliğiyle daha sık gündeme gelmektedir. Bu konuların 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamındaki değerlendirmelere nasıl yansıyacağına ilişkin olarak hazırlanacak ikincil mevzuat düzenlemesinin rekabet hukuku uygulamasına katkı sunacağı vurgulanmıştır.
Sonuç
E-pazaryerleri platformları pazarında ortaya çıkabilecek rekabet sorunları ve bu sorunlara hangi politika araçları ile müdahale edileceğine ilişkin nihai politika önerileri aşağıdaki tabloda sunulmaktadır: